Adı: Fatih Özgüven

fatih-ozguven“İpten indirdik seni, dediler. Ben hatırlamıyorum. Gerçekten. İnan… İnanma istersen.”

Biri bana bir cümlelik öykü yaz dese, önce bu kadar zor bir şeyi niye istiyor acaba diye düşünür, sonra al burada yazılmışı var diyerek Fatih Özgüven’in Adım öyküsünün ilk cümlesini verirdim. Kısa yazmak en zoru ve kısacık öykünün bu giriş cümlesi, sadeliğinden mi derinliğinden mi bilinmez aklımda uzun ve geniş bir yer tuttu. Bir tedirgin ruh hali, güneş açsa bile bulutlardan kurtulamayan gökyüzünün mavilik vaadi gibi.

“Dünün sade öğleye kadar olan kısmı var bende. Güneş birdenbire bulutların arkasına girdi. Havanın güneşli olması lazım mı? Öyle bir anlaşma yok. Bilemiyorum ben yani. Güneşli olmasa da bir şey değişmez herhalde.”

2 Ekim günü dünyaya gelir Fatih Özgüven. O gün hava bulutlu muydu, güneş tedirgin edici sonbahar serinliğini bir nebze uzaklaştırmış mıydı bilemiyoruz. Ama bir şeyler değişecekti kuşkusuz. Birileri kitaplar yazacak, başka birileri de çevirerek o kitapları yeniden yazacaktı. Eli öpülesi çevirmenler… Ağzımız açık okuduğumuz romanların belki en heyecanlı, en kilit yerinde, oturarak devam edemeyip şaşkınlıktan ayağa kalktığımız, ayağa kalktığımızı da sonradan fark ettiğimiz, büyülü kelimelerin arasında gezerken birden… bi’ dakka ya bunu kim çevirmiş düşüncesi ile bizi gerçek dünyaya çağıran, ve o dünyanın diline, kendi dilimize bizi bir kez daha hayran bırakan çevirmenlerimiz.

fatih-ozguven-kucukburunŞimdiye dek Fatih Özgüven’i hiç okumadım diyenlerdenseniz Virginia Woolf, Thomas Mann, Paul Auster, Flannery O’Connor, Nabokov, Henry James okuduysanız artık bir bağınız var demektir. O kitapları okurken Türkçe kurduğunuz tüm hayallerde Fatih Özgüven imzası var çünkü.

“Adını hatırlamamak kötüymüş. Yok gibi oldum. Adım?”

Yazarlık ve çevirmenliğin yanı sıra sinema yazıları da yazar Fatih Özgüven. Bilgi ve Boğaziçi Üniversitelerinde sinema ve edebiyat dersleri verir. Sinema derslerine katılamayanlar Radikal gazetesinin arşivinden yazılarına ulaşabilirler. Edebiyat dersi almak isteyenleri ise öykü kitaplarına davet edebiliriz. Üretken bir yazara ulaşamamanın yolu neredeyse yok gibi.

“Güneş geri dönmüş. (…)

Adım bana ne yapmış? Ne faydası var? Biri seslenince dönüp bakıyorsun en çok. Ama adı olmamak katlanılmaz şeymiş. Sanki ölüm bu da. Canlı ölmek.

Ölümü alma ağzına, dedi kulağımda bir ses, gücenik.

Adım?”

Adınla bin yaşa Fatih Özgüven. Edebiyatla, sinemayla, dolu dolu uzun bir ömür dileriz.

Öykü: Adım ( Küçükburun-Metis Yayınları)

Eda YavasEda Yavaş
İpekli Mendil Yazarı

Yorum bırakın